18 Ağustos 2011 Perşembe

Mehmet Coşkundeniz - Herkes Mi Aldatır?

Herkes Mi Aldatır

Yalnız olan da sevgilisi olan da evli olanda aldatılmaktan korkuyo.Hele hele daha önceki ilişkisinde aldatılmış olanla,ikinci kez aynı şeyi yaşadıklarında şu soruyu sormaya başlıyor: "Herkes mi aldatı?" Güvenin tamamen kaybolduğu noktada bu sorunun soulması doğaldı.Zaten asıl mesele "Güven nedir?" sorusunun cevabını bulmaktır.

Herkes Mi Aldatır?

Yazıya bir kaç araştırmanın sonuçlarını vererk başlayalım.Türkieyede 2010'da 120 bine yakın cift boşandı.Boşanma gerekçesi olarak eski tabiriyle 'şiddetli geçimsizlik' yeni Medeni Kanun'a göre ise 'aile birliğinin temeldem sarsılması' gösteriyor.Boşanmaların yüzde 95'inin sebebi bu. Ama aile birliğinin temelde sarsan şeyin ne olduğu konusunda mahkemelerde kayıt yok.Devletinde bu konuda çok uzun süredir bir araştırması yok.En son 2006'da Başbakanlık Aile Kurumu'nun yaptığı 'Boşanma Sebepleri' adlı araştırmalar her 3 çiftten birinin aladatma nedeniyle boşandığını gösteriyor.Kadınların yüzde 31'i erkeklerin yüzdet 32'si aladatma nedeniyle boşandığını söylemiş.Oran gayet yüksek görünüyor.
İngiltere'de yapılan bir başka araştırma ise evlilerde aldatma oranının yüzde 21 , sevgilisi olanlarda ise yüzde 51 olduğunu gösteriyor.

Kadının Arayışı Aşk

Demek ki bu araştırmalarda şu sonucu ortaya çıkarabiliriz: Herkes aldatmıyor...Aldatmak için bazı sebeplerin olması gerek.Örneğin Türkiye'deki bir araştırmada da kadınlara 'Eşinizden başka erkekten hoşlandınız mı ?" diye sorulmuş.Evliliğin iyi gittiğini belirten kadınların yüzde 13'ü ,evliliğini 'orta halli' diye niteleyen kadınların yüzde 9'u ,'Evliliğim kötü' diyen kadınların da yüzde 100'ü bu soruya 'Evet' yanıtını vermiş.Ama tabi hoşlanma aldatma olarak algılanmamalı.Hepimiz evliliğimiz ya da ilişkimiz sırasında başkasını beğenebilir,hoşlanabiliriz.Bu ille de onunla birliktelik yaşayacağımız anlamına gelmez .Zaten kadınların aldatma sebebinin yüzde 50'si aşk.Yani kadın aşık olduğunda aldatmaya meylediyor.Erkeklerinse yüzde 44'ü sadece cinsel cazibeye kapıldığı için aldattığını itiraf etmiş.

Bir Okurun Yakınması

33 yaşındaki bir kadın okurum bana gönderdiği e-mailde erkeklerin sürekli aldatmaya meyilli olmasından bıktığını söylüyordu.4 yıllık ilişkisi ihanetle sonuçlanmış .Diyor ki ; "Ben şüphelendiğim zaman beni ikna etmek için çok uğraştı.'Hayır yok öyle bir şey,seni çok seviyorum,senden başkasını gözüm görmüyor' gibi sözlerle beni sakinleştirdi Ama aradan 6 ay geçtikten sonra 'Aramızda bir şey yok' dediği kadınla ilişki yaşadığının ortaya çıkması beni yıktı.Ben onun aldatmasından çok aptal yerine konmaya kızıyorum.Hadi o ilişki öyle bitti.Ben normalde sıcak kanlı bir insanım Bana yakınlık gösterene,asgari ölçüde aynı yakınlıkla karşılık veririm.Fakat erkeklerin bu yakınlığını başka yere çekmesi beni delirtiyor.Üstelik bunların hepsi evliÖrneğin arkadaş ortamında görüüyoruz.Benim yanımda eşlerine 'Canım ,cicim ,aşkım' demeler sarılmalar öpmeler...Ama sonra telefonuma 'Senden çok etkilendim,görüşelim' diye mesaj yazmalar...Midem bulanıyor artık.Ben bu cesareti verdiğimi düşünmüyorumAma algıları şu : 33 yaşına gelmiş bekar bir kadın her türlüm teklife açıktır...Değilim arkadaş,değilim.Ben de herkes gibi aşk arıyorum,uzun soluklu ilişki arıyorum.Ben sizin gecelik zevklerini tatmin edecek gecelik makine değilim.İşte bunları gördükçe erkeklere de kadınlara da güvenim sıfırlanıyor.Ve soruyorum, şu dünyada herkes mi aldatır?"

Erkeğin Durumu Farklı

Yukarıda evliliği kötü kadınların aldatmaya daha meyilli olduğunu söylemiştik.Erkeklerde ise durum farklı .Uzun dönemli evlilikleri olan ve evlilik dışı ilişkiler yaşayan erkekler,evliliklerinden yüksek derecede memnun olduklarını söylüyor.Shirley Glass'ın araştırmalarına göre eşlerini aldatan erkeklerin yüzde 56'sı evliliğinden mutlu olduğunu söylemiş.Dolayısıyla ilişkilerde yaşanan mutsuzluk bire bir aldatma nedeni olmadığı gibi "Mutlu birliktelikleri olan çiftler aldatmaz" diye bir genelleme de söz konusu değildir.Yine okurumuza dönecek olursak ,diyor ki; "Peki o erkekler o kadınlarla nasıl aynı yatağa giriyor ? Ya kadınlar ? Bence bir çoğu kocalarının yediği haltları biliyor.Öyleyse neden devam ediyorlar evliliğe ?"

Aldatma Bazen İşe Yarar

Her çift kendi yaşadıkları ilişkinin dinamikleri içerisinde aldatmaya farklı tepkiler verebilir ve aldatma sonrası süreci farklı yaşayabilir..Aldatmanın ortaya çıkması bazı çiftlerin ilişkilerini güçlendirirken bazı çiftlerde ayrılığa yol açmakta.Aldatma sonrası çiftlerin ilişkilerini devam ettirme kararı ilişkinin geçmişi kişilik yapıları ve evliliğe bağlılıkları gibi çok çeşitli değişkenlere bağlı.Çoğu çift aldatma durumlarında evliliklerini bitirmek yerine kurtarmak için çaba sarfetmekte ve bu durumdan çift olarak daha güçlü ve birbirine bağlı olarak çıkabilmekte.35 yıldır ABD'DEKİ Washington Üniversite'sinde evlilik ve boşanma üzerine araştırmalar yapan John Gottman boşanmaların sadece yüzde 20'sinin aldatma nedeniyle bittiğini ,evliliği bitiren asıl faktörün çiftlerin zamanla birbirinden uzaklaşmaları olarak göstermekte.Eğer çiftler ilişki içinde iletişimlerini güçlendirir,problemlerini daha yapıcı yaklaşımlarla çözmeye ,aldatmanın yarattığı duygusal yaraları birlikte sarmayı öğrenirlerse daha tatmin edici,mutlu bir ilişki ve evliliğe kavuşabilirler.

İnsanın Gizli Yaşamı

'Güven' meselesi burada çok önemli rol oynuyor.Bir kere 'Güven'in yeniden tanımlanmasında fayda var.Bir kez aldatılan kişi artık bilecektir ki ; hayatta 'mutlak güven' diye bir şey yoktur.Bir insana sonsuz güven duymak imkansızdır.Çünkü aslında hepimizin yaşadığı 3 farklı yaşam vardır.

Sosyal Yaşam:Bu bizim toplum içindeki yaşamımızdır.İş ortamında,yolda,sokakta bir kafede ,arkadaşlar arasında gösterdiğimiz davranış şekilleridir.Genellikle maskeli bir yaşam şeklidir bu.Ortama sağlamak diye de adlandırılır.

Özel Yaşam:Ailemizin,eşimizin,sevgilimizin bildiği yaşamımız.Onlarla paylaştığımız yüzümüz.Zayıflıklarımızı,zaaflarımızı ortaya koyduğumuz ve sosyal yaşama göre daha rahat ettiğimiz durum.

Gizli Yaşam:Hiç kimseyle paylaşmadığımız ,sadece sadece kendimizin bildiği yaşamımız.Hayatımızın karanlık yüzü .Tek başınayken yaptıklarımızdan tutun,kimseyle paylaşmadığımız düşüncelere kadar her şeyi kapsıyor.Hangi seri katilin karısı ,yakalanana kadar onun seri katil olduğunu biliyor ki?

Sonuç olarak aldatmayla ilgili kafamızda yer alan yanlış inançları bir kenara bırakmak kendi durumumuza odaklanmak bu durumdan edindiğimiz deneyimleri değerlendirmemiz gerekir.Aldatmayı genellemek yerine her ilişki içinde farklı yaşanacağına inanmak,aldatılma sürecini daha kolay atlatmamıza yardımcı olur.Aldatılma her ilişkinin korkulu rüyası olsa da bu durumla başa çıkma yöntmelerimiz bizi daha güçlü ve olumlu bireyler haline getirebilir.
Bu içerik posta gazetesi köşe yazarı Mehmet Coşkundenize posta gazetesindeki yazısına aittir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler...